
Türkiye AR-GE Yatırımıyla Zirveye Çıktı: Hedef Büyüyor, Özel Sektör Öne Geçiyor
Türkiye son yıllarda araştırma ve geliştirme (AR-GE) yatırımlarında tarihi bir yükseliş trendine girdi. Kamu kaynakları, özel sektör girişimleri ve üniversite iş birlikleri sayesinde yapılan harcamalar rekor seviyelere ulaştı. TÜBİTAK ve TÜİK verilerine göre 2024 yılı itibarıyla AR-GE harcamaları 377 milyar TL’ye yaklaşarak bugüne kadarki en yüksek seviyesini gördü.
AR-GE Harcamalarında Rekor Artış
TÜİK’in son raporuna göre Türkiye’nin gayri safi yurt içi AR-GE harcaması (GERD), 2022 yılında 198 milyar TL iken 2023’te yüzde 90 artışla 377 milyar TL’ye ulaştı. Bu yükseliş, hem kamu hem özel sektörün Ar-Ge’ye olan ilgisini net biçimde ortaya koyuyor. Özellikle sanayi, bilişim ve savunma alanlarındaki yatırımların artması dikkat çekiyor.
Ekonomistler bu artışı, Türkiye’nin teknoloji tabanlı büyüme stratejisine geçişinin doğal bir sonucu olarak değerlendiriyor. 2025 hedefleri arasında, Ar-Ge harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranının yüzde 2 seviyesine çıkarılması bulunuyor.
Özel Sektör Ar-Ge’de Lokomotif Rolde
Son yıllarda özel sektörün Ar-Ge yatırımlarındaki payı hızla artıyor. 2024 verilerine göre toplam Ar-Ge harcamalarının yaklaşık yüzde 65’i özel şirketler tarafından gerçekleştirildi. Savunma sanayi, yazılım, biyoteknoloji, otomotiv ve enerji sektörleri bu yükselişin öncü alanları arasında.
Uzmanlara göre özel sektörün öncülüğünde yürüyen bu değişim, Türkiye’nin küresel inovasyon endekslerindeki sıralamasını da yukarı taşıyacak. Üniversitelerle yapılan ortak projeler, patent başvurularındaki artış ve girişim ekosisteminin büyümesi bu trendi destekliyor.
Devlet Destekleri ve Teşvikler
Kamu kurumları da Ar-Ge ekosistemine güçlü destek veriyor. TÜBİTAK, KOSGEB ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla verilen teşvik ve hibeler, birçok girişimin Ar-Ge merkezine dönüşmesini sağladı. 2024 bütçesinde Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan kaynak, merkezi yönetim bütçesinin yüzde 1,3’üne denk geliyor.
Özellikle stratejik sektörlerdeki projelere yönelik vergi indirimleri ve fon destekleri, yerli üretimi teşvik ediyor. Bu sayede Türkiye, yalnızca teknoloji tüketicisi değil aynı zamanda üreticisi olma yolunda önemli adımlar atıyor.
Hedef: Sürdürülebilir Teknoloji Üretimi
Türkiye’nin uzun vadeli hedefi, sadece Ar-Ge harcamasını artırmak değil, bu yatırımları katma değeri yüksek ürünlere dönüştürmek. Savunma, sağlık teknolojileri, yapay zekâ ve yeşil enerji alanlarında geliştirilen yerli projeler bu dönüşümün somut örnekleri arasında yer alıyor.
Uzmanlar, önümüzdeki beş yıl içinde Türkiye’nin teknoloji ihracatında ciddi bir sıçrama bekliyor. Ar-Ge yatırımlarının istikrarlı biçimde artması, nitelikli iş gücünün çoğalması ve üniversite-sanayi iş birliğinin güçlenmesi bu hedefi ulaşılabilir kılıyor.
Zirveye Giden Yolda İnovasyon Gücü
Türkiye, Ar-Ge yatırımlarıyla bölgesinde liderlik konumuna adım adım yaklaşıyor. Artan bütçeler, güçlü özel sektör katılımı ve kamu destekleriyle birlikte inovasyon ekosistemi hızla büyüyor. Uzmanlara göre bu ivme korunursa, Türkiye önümüzdeki yıllarda sadece bölgesel değil, küresel teknoloji üretiminde de söz sahibi ülkeler arasına girecek.